Yedi sene önce aynı şekilde Sayın Reis Cumhurumuz Abdullah Gül içinde yazmıştım. Allah’ın lütfü keremiyle Sayın Abdullah Gül Reisi Cumhur olmuştur. Hatta o zaman Besni müftümüz Sayın Musa Çiftçi bana Kenan amca, yazını üç kere okudum, çok hoşuma gitti, seni tebrik ederim demişti. Şimdi Adıyaman’da olan eski müftümüz Sayın Musa Çiftçi’nin bu yazımı da okumasını isterim.

Şunu açıkça ifade edeyim ki ben her ne fikirde olursa olsun, insanların görüş ve fikirlerine saygılıyımdır. Ancak kendi fikrini zorlayıp kabul edilmesi için eyleme geçenlere şiddetle karşıyımdır. Lafla peynir gemisi yürümez.

Mesela birkaç misal vereyim. Ben yeğenimi Antalya Tıp Fakültesine kaydını yaptırmak için 1988’de gitmiştim. Buradan Antalya’ ya yirmi iki saatte gittik. Bazı virajlarda otobüsler manevra yapıyor ve karşıdan gelene de o geçinceye kadar bekliyor. Ama şimdi on iki saatte gidiyoruz. Şimdi Cumhuriyet 19923’de kuruldu. Evvelini makul karşılıyorum ama son on seneye kadar yapılması gereken ne yazık ki yapılmadı, yapılmamıştır. Çünkü 1923’ten 2002’ye kadar yani 79 yılda Türkiye’de üç bin beş yüz km yol yapılmıştır. Ama Ak Parti iktidarında on yedi bin beş yüz km yol yapılmış, yani on senede beş katı yol yapılmıştır. Daha birçok misallerini de verebilirim.

Allah Zülcelal Hazretleri Nisa Süresi 58. Ayetinde şöyle buyurmaktadır; “Allah, size mutlak olarak şunları emrediyor. Emanetleri ehline vermenizi, ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi, hakikat şu ki Allah, size ne güzel öğüt veriyor. Hiç şüphesiz Allah hakkıyla işiten ve yaptıklarınızın hepsini görendir.”

Allah-u Teala mutlak olarak emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emretmektedir. Ayeti kerimde de açıkça belirlendiği gibi insan, Allah-u Teala’nın emanetlerini yüklenmiş, onun güvenini kazanmış, bir halifesi olmaya hak kazanmış yegane mahluktur. Bu sıfatıyla da bütün mahlukata hüküm etme kudretini elde etmiş bulunmaktadır. Tabi bu hususta adaletle hüküm meselesidir ki, daima emanetler ehline verilirse insanlar arasındaki adalete riayet edilirse, İslam topluluğu sağlam bir şekilde varlığını devam ettirdiği gibi, Allah nezdinde de ahretini kurtarmış olur. Yedi kıta şiirle başbakanımızın yaptıklarını kıssaca açıklıyorum.

BAŞBAKANIMIZ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN HAKKINDA

Yükümüz cevherdir bizim herkes bilir bakır satmayız,

Ak Parti’nin yolundayız başka partiye de bakmayız,

Davalara da düşüp inatta da ısrarcı olmayız,

Sözümüzde özümüzde taa ezelden bellidir bizim.

 

Ne kurşundan, ne bombadan, ne de yumruktan iz kalır,

Her insan ölürde fakat arkasında sözleri kalır,

İnsan olan gıybet etmez hem günah hem ağzın kir olur,

Gıybet eden insan kirli emellere alet olur.

 

Gideriz Ak Parti’nin nurlu yolu izinden gideriz,

Davos’ta hakkı savunan Erdoğan’ın peşinden gideriz,

Faize enflasyona hortumcuya bizi soyduranları biliriz,

Demokrasiyi hukuku savunan Erdoğancıyız biz.

 

Türklük gurur ve şuuruna tamamen riayet eden,

İslam ahlak ve faziletini kendine şiar edinen,

50 senedir birleşmiş milletlerde ismimiz yok iken,

Türkiye’mizi yükseltip birleşmiş milletlere giren,

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın peşinden gideriz.

 

Allaha kul olmuş Elhamdülillah Kalu Belada,

Yalnız bu yolda azimle yürümeye kararımız var,

Şu kısa geçici dünyada hiç kimseye kul olmadan,

Sayın Başbakan Erdoğan’la olma kararımız var.

 

Milleti cahil gören efendiler, esasında kendileri cahil,

Köylü Milletin Efendisidir diyen efendini sen bil,

Esasında efendisini bilmeyen kendisi kara cahildir,

Cahil gördüğün bu millet çok mantıklıdır bunu da bil.

 

Kenan göksü çok seversin dinine bağlı olan merdi,

Özü sözüne uymayanlar nede güzel belirlendi,

Hakikati görmeyen muhalefet kendi kendini yerdi,

Çünkü hakikati gören millet artık cahil değildi.

Not. Birisi bana Mahmut Göksu ile akrabalığın var mı diye sordu. Hayır tamamen soyadı benzerliği, birbirimizi tanımayız. Saygılarımla.