Modern çağın üretmiş olduğu en güçlü silah algı operasyonudur günümüzde. Eskiden sıcak savaş aletleri var iken yakın geçmişte teknolojiyle birlikte modern silahlar en güçlü silahlar idi.  Ama günümüzde teknolojiyle birlikte reklam, medya, basın, yayın ve görselliğin bu kadar önem kazandığı bir zamanda en güçlü silah  ‘’algı’’ olarak gösterilebilir.

Günümüzün sıcak gündemi Adıyaman’ımıza yönelik algı operasyonu; terör, canlı bomba ve algı operasyonuyla kaos çıkartılmak istenen şehrimiz Adıyaman

Bu nasıl bir algı operasyonudur ki;  Suruç’ta patlama meydana geliyor, ardından hazır tetikte bekleyen özgürlükçü(!) üniversitemizin öğrencileri birkaç dakika içinde pankart açarak eyleme girişebiliyorlar. İki saat sonra Adıyaman’da çatışma haberleri ve bir askerimizin şehit edilişi, canlı bomba olduğu iddia edilen şahsın üzerinden nüfus cüzdanı ve hemen şahsın Adıyamanlı olduğu yaygarası. Ardından bazı medya kuruluşlarının Adıyaman üzerinden algı operasyonu başlatmaları… Bunların hepsi önceden planlanıp devreye sokulan tezgâhın birer parçası.

Benim bildiğim canlı bomba olmayı tercih eden bir kişi kimlik kartını üzerinde taşımaz, kimlik kartıyla işi olmaz, farklı bir atmosfere giren bir ruh haline girmiştir zaten canlı bomba sevdalısı mahlûk... Daha önce dünyada vuku bulmuş hiçbir canlı bombanın üzerinde kimlik kartı çıktığını ne gördük ne de duyduk. Öyle anlaşılıyor ki, ortada oltanın ucuna takılmış bir zoka var ve bu yutturulmaya çalışılıyor ülkemin insanına. İsmi huzurla anılan Adıyaman ilimiz pilot bölge seçilmiş ve devlet düşmanı hainler kendi sınırlarını genişletmek, güzel şehrimizi emellerine alet etmek istiyorlar.

Değerli hemşerilerimiz, çatışma bölgesi olarak Adıyaman ilimizin seçilmesi üzerinde durulması ve düşünülmesi gereken bir konudur. Hiçbir zaman PKK’ya prim vermeyen Adıyaman olayın içine çekilmek isteniyor. PKK sınırlarını genişletmek, mevcudiyetini diğer illerimize de taşımak istiyor. PKK’ ya bu aklı veren bir üst akıl var tabi… Suriye ve Irak’ta Avrupa’daki abileri tarafından türetilen DEAŞ terör örgütü düşmanlığı üzerinden… Bombacının üzerinden kimlik ve ardından şahsın DEAŞ üyesi olduğu ve Adıyaman nüfusuna kayıtlı olduğu algısıyla, Adıyaman’da DEAŞ törür örgütü mensupları var düşüncesini yayıp güzel şehrimizi toptan düşman ilan etmek düşüncesi… Huzur şehrini çatışmaya çekme ve böylece çatışma ortamından örgütlenme planı.

DEAŞ Terör Örgütü de PKK Terör Örgütü de eylemleriyle, düşünceleriyle, varlıklarıyla görünen o ki aynı yere hizmet ediyorlar. Bu iki örgütün varlığı birilerinin ekmeğine yağ sürmekte. İki örgütün yapılanmaları ve varlıkları hep birilerinin işine gelmekte, hep birilerinin ekonomilerine can vermekte, hep petrol kaynaklarını bir yerlere akıtmakta, hep kardeşi kardeşe düşman göstermekte… Örgütün birisi kendini ırk kimliği üzerinde tanımlarken diğeri kendini din kisvesi adı altında tanımlamaktadır. Ama ne hikmetse bu iki tanımlamada serin, klimalı bürolarında oturan soğuk içeceklerini yudumlayan ve dünyaya nizam vermeye çalışan İngilizlerin, Amerikalıların, Batılıların işine yaramaktadır. İki örgütün de ipinin ucunu tutan el aynı el anlayacağınız… İşine geldi mi çatıştırır iki örgütü. Gelmedi mi ortak düşman üretir ikisine de. Bu ipi tutan elle hizmet mi edeceğiz yoksa kesip atacak mıyız buna feraset ve basiret sahibi insanlar olarak karar vermenin tam zamanıdır.

Uyanık olun ey! Değerli dostlarımız bu ateş şehrimizi yakamayacak.

Akl-ı selim Adıyaman halkımız bu oyununuza gelmeyecek bunu bilesiniz.

Ebuzer El Gıfari’nin memleketinde amacınıza ulaşamayacaksınız. Hemşerilerimiz kargaşa ortamının taraftarları olmayacaklar. Sahabe topraklarında buram buram kardeşlik ikliminin yaşandığı bu şehrin insanları planladığınız acılara ortak olmayacaklar. Vatandaşlarımız oltanın ucuna taktığını zokayı yutmayacak.

Huzurun şehrinde insanlar, farklı kültürlerle barışık yaşamayı bir zenginlik olarak görmüş bir kere… Ne kadar düşman üretmeye kalkışsanız da halkımız bu oyunlara gelmeyecek.  Tezgâhınızın bir parçası olmayacaktır. Kardeşçe yaşamanın tadını almış bu şehirde düşman üretemezsiniz.

Ey Karanlık eller;

 Her sabah güneşten önce güne başlayan annelerin dualarından sakının. 

Evlatlarını dualarla besleyen annelerin ahında boğulursunuz.

Güneşin şehri kirli ellerinizi yakar bunu böyle bilin.