Konu ile ilgili köylüler adına konuşan ve çiftçilikle uğraşan Mehmet Akkuş, yaklaşık 10 köyün Değirmen Çayı'nın suyundan faydalandığını belirterek; "Bizim burada arazilerimiz var. Yaklaşık 10 köyümüz Değirmen Çayı'nın suyundan faydalanıyor. Domates üretiyoruz, biber üretiyoruz ve yıllık 3 tane hasılat elde etme imkanımız var. Tahıl, salatalık veya buna benzer ürünler elde ediyoruz. Bunların yanı sıra maydanoz ve yeşil soğan gibi ürünleri elde etme imkanımız var. Bunları şu an üretemiyoruz. Bunun sebebi arazilerimize giden su yolu yok. Su yolu olmadığı içinde bu imkanlarımız elimizden gidiyor. Çeltik ürettiğimiz halde hiç birimizin haberi ve sözleşme olmadan suyumuzu resmen elimizden alıyorlar. Elektrik üretilmediği halde geçen yıl bizim ürünlerimiz susuz olarak yetiştirildi. Arazilerimiz sulu olarak tapuludur. Biz bununla ilgili dilekçeleri de gerekli makamlara yazarak gönderdik. Ayrıca Değirmen Çayında balıkçılık var ve aynı zamanda mesire alanı. hafta içi çalışan esnaf ve vatandaşlarımız hafta sonu dinlenmek için bu mesire alanına geliyorlar. Ben buradan bütün yetkilileri göreve davet ediyorum. Bize yardımcı olsunlar. Suyumuzu elimizden almasınlar.

Değirmen Çayı'ndan faydalanan köylülerimiz kendi imkanları ile arazilerine dinamo su kaldırıyorlar. Bu da kendilerine yaklaşık 200-300 bin TL'ye mal oluyor. Bununla birlikte ileride araziler susuz kalacak. Ayrıca Üçgöz köyünden örnek vereyim, burada yaklaşık 40 sürü hayvan var. Bunların sulandığı tek yer Değirmen Çayı. Burada üretilen mallar Besni'ye getiriliyor. Besni buranın etinden, sütünden, yoğurdundan faydalanıyor. Bu imkanlar elimizden yok olup gidiyor. Üzülerek belirtmeliyim ki bizim hiç bir siyasetçimiz sorunumuzu bildirdiğimiz halde ilgilenmiyor. Yapılan bu HES'in getirisi götürüsünden daha az. Eğer götürüsünü karşılayabilecekse biz sesimizi çıkarmıyoruz. Burada bir kaç kişi mutlu olacak ama binlerce kişi de mağdur olacak. Bu mağduriyeti önlemek için siyasilerimizden ve yetkili kişilerden yardım bekliyoruz.

Resmi olarak bilmiyorum ama burası sit alanı. Sit alanına nasıl müdahale ediliyor bunu da anlamış değiliz.

Buraya kanal yapıyoruz diye gelenler, yer altında bulunan tarihi eşya ve altın arıyorlar. Halk arasında bulunduğu bile söyleniyor. Çalıştıkları yerleri gösterip tespit edebiliriz" dedi.

Akkuş'tan sonra konuşan CHP Besni İlçe Başkanı Hakan Kılınç ise, Yelbastı Üçgöz Köyü mevkiinde bulunan Hidroelektrik Santralinin su yataklarının kurutularak karar vasıtasıyla değiştirildiğini söyleyerek; "Burada on binlerce dönüm arazi ne yazık ki susuz kalmaktadır. Burada özellikle gururla bahsettiğimiz Sofraz Pirinci bir markaydı. Domates, yeşilbiber, salatalık gibi buna benzer tarım ürünleri ve sebze yetiştiriciliğini yapan köylümüz şu an zor durumda. Türkiye'nin genel sorunu olan doğa katliamı burada da yapılmaktadır. Ben buradan tüm yetkililere, siyasetçilere, genel ve yerel yönetime sesleniyorum. Bu köylü vatandaşlarımızın doğal yaşam hakkının alınmamasını ve Hidroelektrik Santralinin bir an önce sonlandırılmasını talep ediyoruz. Çünkü burası hem mesire alanı, hem de üretim anlamında bölgemizin ender yerlerinden biridir. Bu konuda herkesi göreve çağırıyorum. Köylü vatandaşlarımızın da bu konuda daha duyarlı olmasını istiyorum" dedi.