Bakanlıklarda çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) burada ele alınacak. Hükümetin gündeminde öncelikli olarak üç KHK bulunduğu, diğer düzenlemelerin bunları takip edeceği bildirildi. Buna göre FETÖ’cü kamu görevlileri kamudan ihraç edilecek ve dava ile geri dönebilme yolları bütünüyle kapatılacak. Güvenlik gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın varlığına son verilecek. FETÖ’nün sınav sorularını çalarak orduya sızdığı nokta olan; kara, deniz ve hava askeri liselerinin ve diğer askeri okulların kapatılması da ilk etapta düşünülen başlıklar arasında. Şuana kadar kayyum atanmayan FETÖ’ye bağlı okul ve üniversiteler de bütünüyle kapatılacak. İlerleyen dönemde Genelkurmay’ın Mili Savunma Bakanlığı’na (MSB) bağlanması gibi düzenlemelerin de gündeme geleceği belirtildi.

Edinilen bilgilere göre OHAL Kanunu gereği Başbakanlık bünyesinde bir İçişleri, Adalet, Milli Eğitim, Dışişleri, Milli Savunma, Maliye bakanlıklarının da aralarında olduğu bazı bakanlıklardan birer temsilcinin olduğu bir koordinasyon kurulu oluşturulacak. Hükümetin OHAL Kanunu’nda yer alan, “bölge valisi atanması” düzenlemesini hayata geçirmeden 81 il valisi üzerinden çalışmalarını yapması bekleniyor. Kamuda FETÖ üyesi oldukları tespit edilen ve uzaklaştırılan personelin açacakları muhtemel davaların da çıkarılacak bir KHK ile engellenmesi planlanıyor. KPSS’de hile yaptıkları tespit edilen tüm kamu personeline de geçmişe dönük devletten aldıkları maaş, tazminat, ikramiyelerin de geri ödenmesi için Maliye tarafından dava açılabileceği de belirtiliyor. Çıkarılması planlanan KHK’lardan birinin de emniyet güçleriyle ilgili kapsamlı yeniden yapılanmayı içerdiği ifade ediliyor. Buna göre jandarmanın tamamıyla İçişleri Bakanlığı bünyesine alınması, tek asayiş gücü sisteminin getirilmesi konuşuluyor. Bu modelde asker sadece Kara, Hava ve Deniz komutanlıklarında görev yapacak ve iç asayişle ilgili olaylara hiçbir şekilde karışamayacak. Asker sadece valiliklerin daveti ile asayiş olaylarına katılabilecek. Bu modelin Avrupa ülkelerinin tamamında uygulandığı, gelişmiş ülkelerde Emniyet Genel Müdürlüğü ve jandarma gibi iki farklı asayiş gücünün olmadığı özellikle vurgulanıyor. Bu kapsamda Genelkurmay Başkanlığı’nın da Başbakan yerine Milli Savunma Bakanı’na bağlanabileceğine dikkat çekiliyor. Bu süreçte tüm komutanlıklarda var olan istihbarat birimlerinin de tek elde, MİT’te toplanabileceği vurgulanıyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ise süreç içerisinde görevden alınabileceği kulislerde konuşuluyor.
Kışlalar şehir dışına
15 Temmuz darbe girişimde birçok şehiriçi kışladan tank ve askerin şehir merkezlerinde kontrolü almaya çalışmasının ardından hükümet bu konuda da önlem almaya hazırlanıyor. Özellikle ilk etapta zırhlı birlikler ile topçu kışlalarının şehir dışında belirlenecek bölgelere taşınmaları sağlanacak. Kaynaklar, askeri mahkemelerin de bütünüyle lağvedilebileceği, bu konudaki çalışmayı Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğünü belirtti.
Kalın: Konuşulanlar arasında
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, CNN Türk yayınında açıklamalarda bulundu. Kalın, “TSK, Milli Savunma Bakanlığı’na mı bağlanacak?” sorusuna “Konuşulan şeylerden birisidir bu. TSK’nın içine sızmış FETÖ’cülerle, TSK’yı birbirinden ayırmamız lazım. Bu grubun vatana ihanetleri ortada. Ama bunu Türk ordusunun tamamına teşmil etmek çok yanlış olur. TSK’nın içinde vatanperver on binler yüzbinler var. Onları net şekilde ayırmamız lazım” yanıtını verdi.

Milliyet.com.tr