Çilcan, "1930 yılında itibaren çıkartılan bir dizi yasa ile önce belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma, ihtiyar meclisine seçilme hakkı elde eden kadınlarımız 5 Aralık 1934'de anayasamızda ve seçim kanununda yapılan değişikliklerle milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlardır. Bu nedenle bu tarih (kadın hakları günü ) olarak kutlanmaya başlanmıştır" dedi. 

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte kadınların çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde ettiğini belirten Çilcan, "Çağdaş medeniyet seviyesine  ulaşmak için kadını ve erkeği eşit yurttaş yaratmanın gerekli olduğuna inanan Türkiye Cumhuriyetini kuran irade ve bu iradenin önderi Mustafa kemal Atatürk sayesinde kadınlarımız birçok gelişmiş ülkeden önce bu haklarının elde etmişlerdir. Nitekim kadınlarımızın katıldığı ilk genel seçim olan 8 Şubat 1934 yılında yapılan TBMM 5. dönem seçimlerinde, 17 kadın milletvekili TBMM’ye girmiştir" diye konuştu. 

"SİYASİ KARAR ALMA MEKANİZMALARINDA KADIN YETERİNCE YER ALAMIYOR" 

Bugün nüfusun yarısını kadınlar oluşturmakta olmasına rağmen fiili olarak eşit yurttaş olamadıklarını ifade eden Çilcan, "Fırsat eşitliğinin sağlanmamamsı, kadın istihdamın arttırılması, siyasi karar alma mekanizmalarının içinde kadının yeterince yer alamaması, kadın insan haklarının ihlaline devam etmesine neden olmaktadır. Kadın her şeyden önce özgür birey olduğunun kabul edilmemesi kadının insan haklarının ihlalinin önlenmesinin önündeki en önemli engeldi. Bu nedenle bireylerin ve toplum zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve hukuki değişiklerin yapılması zorunludur" açıklamasında bulundu. 

"MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ"

Çilcan, şöyle devam etti: "Kadın ve erkek eşitliğini sağlayacak, kız çocuklarının kesintisiz eğitim yapmasına olanak sağlayacak, kadın istihdamını artıracak bir dizi yasanın çıkartılması, yine erken yaşta evlenmelerin, kadının şiddet, taciz görmesine engel olacak eğitimlerin verilmesi ve yasaların buna göre düzenlenmesi gereklidir.  Ancak  burada da kadın milletvekillerimiz, kadın bakış acısından uzaklaşarak, olaylara mensubu oldukları siyasi parti acısından bakmaları; gerek toplumsal değişimin gerekse yasa değişiklerin yapılmasını engellenmektedir. Kadının insan haklarının önündeki engellerin kalkması, yasal değişikliklerin yapılması, kadın, erkek eşitliğini sağlayacak toplumsal dönüşüm sağlanması için Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu ve bu komisyonda yer alan avukatlar olarak dün olduğu gibi bugün de çalışmalarımıza ve mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

02haberler.com