Öğle saatlerinde Merkez Haci Reşit Camii bahçesinde toplanan Besni İslami Dayanışma Platformu, ellerinde Filistin bayrakları ile ABD Başkanı Donald Trump'un, Tel Aviv'de yer alan ABD'nin İsrail Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacaklarını açıklaması ve Kudüs'ü İsrail Devleti'nin başkenti olarak tanıma kararını basın açıklamasıyla protesto etti.

Platform adına açıklama yapan Besni Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi Mahmut Akdoğan, insanlık tarihinin en kanlı, en şedit dönemlerinin yaşandığı ifade ederek; "Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın hukuksuz, korsan Kudüs açıklaması insanlık vicdanını yaralamış ve bölgemizdeki sorunları derinleştirmiştir.

İnsanlık tarihinin en kanlı, en şedit dönemlerinin yaşandığı bir zaman dilimindeyiz. Bu bölgemizde barışı ve istikrarı tehdit etmeye yönelik bir adımdır. Alınan bu kararın toplumlar arasındaki husumeti artırmaktan başka sonucu olmayacaktır. Şiddeti daha da derinleştirerek kanlı iktidarlarını sürdürmek isteyen bir zihniyet, Kudüs üzerinden yeni bir hamle yapmaya hazırlanıyor. Bunun için asla kabul edilemez. Gördüğümüz bu karardan en kısa sürede dönülmelidir. Bunu gören tarihsel gerçeklerini bilen ve dünya üzerinde yaşanan bu zulümlere itiraz eden vicdan sahiplerinin sesi olarak bizler zalim ve müstekbirlere ihtarda bulunmak üzere toplandık.

Dünyanın gözlerinin içine baka baka, fütursuzca Müslümanların ilk kıblesi Peygamberler diyarı Efendimizin (S.A.V) imamet merkezi Miraç ve İsra durağımıza leş kargası gibi üşüşmeye kalkışanlar bilsin ki, Kudüs tüm insanlığındır. Kudüs'ü işgal eden Siyonist İsrail'e destek veren ABD'ye ve bütün bunlara sessiz kalanlar ile birlikte tüm insanlığa dönük bu ihtarımızın nedeni de hedefi de bellidir. Kudüs insanın ortak mirası ve özgürlük Kudüs'ün hakkı iradesini haykırmak için buradayız.

Kudüs davası sadece Filistinlilerin değil, tüm İslam ümmetinin ve insanlığın davasıdır. Kudüs sizin ve bizim davamızdır. Kudüs, İstanbul'un, Kahire'nin, Şam'ın, Bağdat'ın, Saraybosna'nın ve diğer tüm şehirlerin yürek kardeşidir.

İşte şimdi bu inancı ve kararlılığı fiiliyata dökmek vaktidir. Kudüs'ün Siyonizm'e başkent yapılmasını engellemek için harekete geçmek, birlikte ses vermek ve insanlığın beklediği o sözü söylemek için buradayız. Eğer insanı özgürleştirecek sözü söyleyebilirsek zorba iktidarlar yerle yeksan olur ve özgürlüğün nefesi bütün dünyaya ulaşır" dedi.