İşsizlikten Ve Faydasız İşlerden Bizi Kurtar

Mevlana Celalettin Rumi hazretleri yukarıdaki bir baytını peygamber efendimizin şu hadisine işaret ederek söylemiştir. Peygamber S:A:V efendimiz ( ey rabbim insanı oyalayan faydasız şeylerden bizi halas et ve her şeyin hakikatini yani ne olduğunu bize göster)

Saygı değer okurlarım her şeyin hakikatini görebilmekte Allah Zülcelal hazretlerinin bir tevhididir.( Allahın yardımına kavuşma ) eğer herkes her şeyin hakikatini görebilseydi bir takım müfsitlerin ( Ara bozan fesatçı) yaptıkları propagandalara bazı gafil kimselerin, kapılmaması gelirdi

Cenabı Allah Zülcelal hazretleri sevgili peygamberimiz ASV efendimizin hürmetine, onun ümmetine kolaylık göstermiş eski dinlerde, eski şar etlerdeki şer-i Hükümlerdeki şeraiti Muhammedi’ye ye bulunan hükümleri kolaylaştırmıştır.

Şöyle ki; mesela Yahudiler, mabetlerinden başka bir yerde ibadet edemezler ibadet, etmeleri için de muhakkak mabetleri bulurlar. Başka yerde ibadet edemezler etmelerine de  imkansızdır.

Yine bir Hıristiyan, afvu mağfirete nail olabilmesi için kendi papazların mabeyincilik ( arabulucu) etmesi ve o Hıristiyan’ın günahını çıkarması, birkaç parasını alması şarttır. Başka şekilde günahı Allah tarafından af edilemez

Müslümanlıkta ise Allah la kulun arasına kimse giremez sıkı ihlas ile tövbe eden bir müminin tövbesi bila vasıta kabul olur. Ve günahları Allah tarafından af olunur. Ancak bir daha günah işlememek şartıyla Allahın emir ve nehiylerine tam riayet ederek, peygamber efendimizin sünnetine tamamen uymak şartıyla.

Günahsız ve kusursuz kul olmaz ancak günah ve kusurlarına pişmanlık duyarak Allah Zülcelal haz retlerine samimi bir kalp ile tövbe edip bir daha da o günah kusur ve hata yapmama şartıyla af olur ve bütün günahlardan kurtulmuş bulunur.

Peygamber ASV ümmetinin alimlerine  (halkı cennetle müjdeleyin cehennemle ürkütmeyin, din işlerinde kolaylaştırın güçleştirmeyin ) buyurmuştur. Vakti ile İstanbul fatih de hamsoklardan bir vaaz varmış nasılsa tütün içmenin haram olduğuna kanmış halkı tütün içmekten vazgeçirmek için camide bir vaazında ( on kadeh rakı içmek bir sigara içmekten daha hafiftir diyerek gafil soku kaş yapayım derken göz çıkarmıştır. Sigaradan vazgeçirmek isterken rakıyı teşvik ettiğinin farkında bile değil  ( müskirat, ile mükefiyatın ayrı, ayrı şeyler olduğunu bilemiyor )

Ne yazık ki bizde şeriat denilince bazı münevverim diyen efendilerde kuşkuyla bakıyorlar evvela şeriatın ne olduğunu bilmiyorlar. Esasında din şeriat ve millet denilen şeyler hattı zatında aynı şeylerdir. Mesela itikat bakımından din amel bakımından şeriat millet bakımından da aynı dil aynı din ve ırk adetleri bir olan halk topluluğudur. Amel bakımından şerait yani akıl buluğa ermiş olan bir Müslüman’ın yapması gerekenler;

Namaz, oruç, zekat, kudreti varsa hacca, gerekirse cihad, verdiğin söze rivayet, karşındakinin hak ve hukukuna kendi hak ve hukukun gibi saygılı olmaktır.

Akıl bululuğa eren kimseler( efali mükellefin ) denir yani yükümlülüklerin yapması gereken işler ( farz, vacip sünnet, müstahak, helal, mubah, metruk, haram, sahi, fasit, batıl gibi kısımlara ayrılır ki kulların gereğini yapmak gerekir. Örnek olarak açıklamak istersek zekat farzdır hırsızlık haramdır denilmesi bir şeri hukuktur. Saygılarımla.