Evet, saygıdeğer okurlarım. Ermeniler Kürtçe bildiği için kendilerini Türk bildirerek Türkleri kandırdıkları gibi, yaptıkları işleri de Türklerin üzerine atarlar. Mesela Ruslar Doğu Anadolu'yu işgal ettiklerinde Erzurum civarında kan köyünde olan şöyle bir olayı Ruslar inceleyip Türklerin değil, Ermenilerin yaptığını belirlemişlerdir. Şöyle ki, Ermeniler geceleyin bir Rus nöbetçisini öldürürler. Cenazeyi parçaladıktan sonra sabahleyin bir çuvala koyarlar. Sabahleyin bir Müslüman hamala verip Müslüman olan Belediye reisinin evinin önüne bırakmasını tembih edip, ücretini de fazlasıyla verirler. Tabi hamala yolda iki Rus devri gezen neferi tesadüf eder. Rus neferileri çuvalda ne olduğunu sorarlar. Hamal da içinde ne olduğunu bilmediğini, götürüp belediye reisinin evinin önüne bırakacağını ifade eder. Rus neferiler ise çuvalı açmasını ister. Eğer içinde kendilerine yarayacak bir şeyler varsa parasıyla almak isterler. Tabi hamal kendine ait olmadığı için muvafakat etmez. Rus askerleri ise sen bize satmak istemiyorsun, götürüp Müslümanlara satacaksın diye çuvalı indirirler. Durumu öğrenen neferler hamalı merkeze götürüp divan-ı harbe verirler. Ancak netice tahkikatta katillerin Ermeni oldukları anlaşılır ve yakalanan Ermeniler divan-ı harbe gönderilir. Türk ve Müslüman olan hamal da kurtulur.

Ermenilerin bu hareketlerine yani Rus ordusunda ne kadar yolsuzluk olduysa bütününü Ermeniler yapmışlardır. Nerede bir nizah, bir sirkat, (hırsızlık) bir katl, bir fuhuş vukuu bulduysa behemahal tarafı mütecaviz Ermenilerdir. Ruslar da bu fikirdedir. Bir Rus'a veya Kazak'a Türk ile Ermeni mukayese ettirilse, Türk on kere daha mülayim, medeni ve şayana hürmet bulunur. Ermenilerin bu hallerinden bizar olan Kazaklar, şayet bir Ermeni'ye tenha bir yerde tesadüf eder ve yakalanmayacağını aklı keserse hemen öldürür. Rus ordusunda Ermeniler hakkında şu sözü işitirsiniz; Ermeniler Cehenneme.

Evet, Müslüman Türkler Ermeni vatandaşlarına karşı harbin başlangıcında merhamet ve vicdani muamele etmişler ve onlara sahabet ve himaye eylemekten başka bir his taşımadıkları halde bilhassa yerli Ermeniler Mişki namındaki köyde zabit ve nefer yaralı esirlerimizin bulunduğu evlere ateş açmışlar. Ordumuz bu köyü geri aldığı zaman da bir çok Müslüman halk ile beraber çok feci bir suretle şehit edilen askerlerimizin acı manzaralarına şahit olmuşlardır. Diğer bütün köylerde ise mesela, Tahirhaye Ulyada, Süplüde, Erbek ve Veli Baba. Bunlara benzer bir çok köyde kar kalktıktan sonra bir çok azaları kesilmiş olarak öldürülmüş, çukurlara doldurulmuş, gülhasa ölümün hatra gelmeyecek nebileri tatbik edilmiş Müslüman Türk halkına rast gelinmiştir. Kuyulara doldurulmuş binlerce ceset olduğu görülmüştür. Allah rahmet eylesin. General Kazım Karabekir Paşa'nın "Ermeni Mezalimi" adlı eserini okursanız, daha geniş bilgi edinmiş olursunuz. Yine Ermeni Mezalimi'ni yerinde incelemek üzere yabancı gazetecilerden oluşan bir heyetin başında Doğu Anadolu'ya gönderilen tarihçi Ahmet Refik Bey (Altınay) oradaki gözlemlerini 2 komite, 2 kıta 1919 B Kafkas Yollarında Hatıralar ve Tahasüsler İstanbul 1919. Her iki kitapta da buralardaki Ermeni Mezalimi'ne ilişkin hayli bilgiler vardır.

Evet, benim yazamadığım insanlık dışı bu zulmü yukarıdaki arz ettiğim kitaplarda bulursunuz.

Bir de bizzat benim 1947'de Malatya'nın kazası olan Doğanşehir'de dinlediğim bir olayı anlatayım. Şöyle ki, Doğuda büyük bir köyün imamı kapı bir komşusu olan Ermeni'yi muhafaza etmiş. Evinde hepsini de saklamış. Ancak o köy sonunda Rus tarafında kalınca, imam efendi, yani köyün cami imamı olan hoca efendi  komşusu olan Ermeni'ye demiş ki, komşu bir 60 senelik komşuyuz. Ben seni bizim askerlere vermedim. Sende beni korursun deyince, Ermeni olan komşusu; Ben senin gibi ahmak mıyım? 1400 senelik düşman 60 senede dost mu olur? Bizimkiler geldiğinde bu hocanın 2 güzel yetişmiş kızı ve güzel bir hanımı vardır diye bizzat şikayet ederim demiştir.

Hoca Efendi ise akşam olunca evinin eşyasını bütün canlı mallarını da bırakarak 2 kızını ve hanımını almış, akşam kararınca dağ yolundan kaçarak Türkiye'ye gelmiştir.

69 sene önce dinlediğim bir macerayı da okuyucularıma arz etmiş oluyorum. Saygılarımla.