Türkiye, 2017 yılında 23,4 milyon dolarlık 6 bin 500 ton bal ihraç etmiştir. Çok daha fazla bal ihraç edilebilir" ifadelerini kullandı.

Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, doğal flora ve nektar kaynakları bakımından zengin Türkiye'nin arıcılıkta olağanüstü potansiyele sahip olduğuna dikkati çekti.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre, dünya genelinde üretilen 1,66 milyon ton balın yüzde 27,1'ini Çin'in, yüzde 5,7'sini ise Türkiye'nin karşıladığını aktaran Bayraktar, Türkiye'de 2017 yılında, 84 bin işletmede 8 milyona yakın kovanda 115 bin ton bal üretildiğini belirtti.

Bayraktar, balda ihracatın artırılması gerektiğine işaret ederek, "Balın geleceği ihracata bağlıdır. Türkiye, 2017 yılında 23,4 milyon dolarlık 6 bin 500 ton bal ihraç etmiştir. Çok daha fazla bal ihraç edilebilir. Balın yanı sıra polen, arı sütü, propolis gibi ürünlerin üretim ve ihracatına da önem verilmelidir. Kovan başına bal verimi artırılmalıdır. Çin kovan başına 50,1 kilogram bal alırken, bizde bu rakam 14,3 kilogramda kalmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin arıcılıktan çok daha fazla gelir elde edebilmesi için yapılması gerekenleri de değinen Bayraktar, şunları kaydetti: "Arı üreticilerinin birlikler ya da kooperatifler şeklinde gelişmiş ülkelerdeki gibi güçlü bir şekilde örgütlenmesi sağlanmalı. Özellikle ihracatta önem arz eden ballarda, arıların nektar aldığı bitkiye göre sınıflandırılması ve belli bir standardı yapılmalı. Balda kalıntıya neden olan hastalık ve zararlılara karşı bilinçsizce ilaç kullanımı önlenmeli. Merdiven altı üretilen sahte ballara yönelik denetimler artırılmalı. Kaçak bal girişleri önlenmelidir. Modern arıcılık konusunda eğitim verilmeli, genç çiftçiler desteklenmeli. Bölge şartlarına uygun ana arılar üretilerek arıcılara dağıtılmalı. Organik bal üretimi artırılmalı. Kovanlarda standartlaşma sağlanmalı, verim ve kalite artırılmalı" dedi.