Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretim artışı beklenen Antep fıstığında fiyatların çok fazla düşmesinin önüne geçmek için ihracat kanallarının zorlanması gerektiğini bildirdi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2013 ve 2014 yıllarında Antepfıstığında olumsuz hava koşuları ve Antep fıstığının periyodisite göstermesi sebebiyle rekoltede  düşüş yaşandığını, üretimin 2014’de 80 bin tonda kaldığını, bu yıl ise 150-160 bin tonluk bir üretim beklendiğini vurguladı. Üretimdeki büyük oynamaların fiyatlarda istikrarsızlığa yol açtığını, bunun ise bazen üretici bazen de tüketici açısından olumsuzluk taşıdığını belirten Bayraktar, “bu yıl üretimde önemli miktarda artış olacağı tahmin ediliyor. Antep fıstığında fiyatların çok fazla düşmesinin önüne geçmek için ihracat kanallarının zorlanması gerekir” dedi.

Şemsi Bayraktar, bazı ülkelerin ticari ve teknik avantajlar sağlayabilmek için bilgi saklamaları, bazı tüccarların ticari teknik engelleri aşmak için satışları başka ülkeler adına yapmaları, bazı üreticilerin vergi ve benzeri olası cezalardan kaçınmak için yanlış bilgi vermeleri, çok çeşitli kullanımı olan bir ürün olması nedenleriyle dünyada ve Türkiye’de Antepfıstığının gerek üretim gerek ticaretine yönelik sağlıklı istatistiki verilere ulaşmanın oldukça zor olduğunun altını çizdi. 

 

-Üretimin yüzde 83,4’ü İran, ABD ve Türkiye’den-

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti:

“Antepfıstığı, periyodisite gösteren bir meyve türü olduğundan üretim yıllara ve ülkelere göre değişimler göstermektedir. Dünya Antepfıstığı üretiminde ilk üçsırayı İran, ABD ve Türkiye almaktadır. Dünya toplam Antepfıstığı üretiminin ortalama yüzde 83,4’ü İran, ABD ve Türkiye tarafından üretilmektedir. Türkiye 2006 yılında üretimde dünya ikincisi iken 2007’den itibaren ikinciliği ABD’ye kaptırmıştır. İran ve ABD,Antep fıstığı üretimini ovalarda, sulu koşullarda, büyük arazilerde, birim alana sık ağaç dikimiyle yapmakta ve dekara yüksek verim almaktadır. Türkiye’de ise Antepfıstığı tarımı daha ziyade kıraç koşullarda yapılmaktadır. Ayrıca Türkiye’de yetiştirilen Antepfıstığı genellikle aroması yoğun ve lezzetli, ayıklanması nispeten zor olduğundan kabuksuz tüketime uygun uzun çeşitlerdir. İran ve ABD’nin ürünleri ise daha verimli ancak nispeten daha lezzetsiz, iri ve çıtlaklık oranı yüksek yuvarlak çeşitlerdir.

Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2012 yılı verilerine göre, dünyada üretilen 1 milyon 5 bin ton Antepfıstığının 472 bin tonunu İran, 235 bin tonunu ABD, 150 bin tonunu Türkiye, 74 bin tonunu Çin, 57 bin tonunu Suriye, 10 bin tonunu Yunanistan üretmektedir. Afganistan’ın 3, Tunus ve İtalya’nın 2’şer bin tonluk üretimi bulunuyor. Diğer ülkeler de 22 bin ton Antep fıstığı üretiyor.”

 -İller arasında Şanlıurfa birinci-

 Türkiye’de 41 ilde Antep fıstığı yetiştirildiğini, üretimin çok büyük bir bölümünü Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinin sağladığını belirten Bayraktar, “TÜİK’in 2014 verilerine göre, Şanlıurfa 21 bin 494 tonluk üretimle birinci. Bu ilimizi, Antep fıstığı ağaç sayısında birinci olan Gaziantep 17 bin 231 tonla, Siirt 15 bin 228 tonla takip etti. Adıyaman 9 bin 704, Kahramanmaraş 2 bin 438, Kilis 2 bin 349, Manisa 2 bin 45, Diyarbakır 1511, İzmir 1281, Mersin 1232, Mardin 1213, Çanakkale 769, Batman 692, diğer iller 2 bin 813 ton Antep fıstığı üretti” dedi.

 -Üretimi ve ihracatı artırma potansiyelimiz var-

 Ülkemizde Antepfıstığı sulanmayan koşullarda yetiştirildiğine işaret eden Bayraktar,Antepfıstığı üretiminde ileri olan ülkelerden gerek İran, gerekse ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yetiştiriciliğin sulu koşullarda yapıldığını vurguladı.

Bayraktar şunları kaydetti:

“Ülkemizde halk arasında Antepfıstığının sulanmadan yetiştirileceği şeklinde yanlış bir kanı yaygın olmasının yanında sulama imkanlarının da yetersiz olması sebebiyle Antepfıstığı üretimimiz düşüktür. Antepfıstığı sulamadan değil taban suyu seviyesinin yüksek olmasından hoşlanmaz. Antep fıstığı üretiminde geleneksel metotlar bırakılmalı, kalite ve verimi artıran sulamaya önem verilmelidir.Dünyada üretim bakımından ilk sırada yer alan İran’da yetiştiricilik sulanan koşullarda, sık dikim ya da yoğun dikim şartlarında yetiştirilmektedir. Bakım işlemleri ve hasat yine diğer ülkelerdeki gibidir. ABD’de ise yine sulanan koşullarda yetiştiricilik gerçekleştirilirken hasat ve hasat sonrası tüm işlemler mekanizasyonla yapılmaktadır. Ülkemizde ise hasat elle ve hasat sonrası işlemler de yaygın olarak geleneksel yöntemlere göre yapılmaktadır.Diğer ülkelerle rekabet edebilmek için sulamanın yanında teknik, hasat ve hasat sonrası işlemlerin modern bir şekilde yapılması gerekiyor. Dünyanın üçüncü büyük üreticisi Türkiye, Antepfıstığında yeterince ihracat yapamıyor.”

 -Yapılması gerekenler-

 Bayraktar, Antepfıstığı sektöründe görülen sorunları ve yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

“Serbest bölgenin yakın olmasından dolayı, İran’dan kaçak bavul ticaretiyle İran fıstığının üreticimizin satış fiyatının yarısına gelmesi, çiftçilerimizi zor durumda bırakmaktadır.Tedbir alınarak kaçak fıstık girişi önlenmelidir.

Yeni kurulacak kapama fıstık bahçelerine tesis desteği verilmeli, alan bazlıdesteğe geçmeliyiz.

Diğer taraftan depolama süresi uzun olan Antep fıstığında, piyasada kaliteli ürünün her an bulunabilmesi, fiyat istikrarı sağlanması ve üreticimizin yeterli gelir elde edebilmesi için lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsaları kurulmasıbir zorunluluktur. Lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsalarının hayata geçirilmesi üreticimizin ürününü değerine pazarlamasını sağlayacak, fiyat istikrarında sürdürülebilirlik ile kaliteli ürünün her an piyasada bulunabilirliği mümkün olacaktır.”