"Bugünlerde sosyal ve görsel medyada gezen, Çorlu'da yaşandığı anlaşılan; öğrencilerin sınıfta öğretmene karşı saygısız tutumlarını içeren ve görüntü çok şey söylüyor. "Yeryüzünde öğretmenlikten başka şerefli bir meslek tanımıyorum" diyen Diyojen'e; "O eskidendi Diyojen, o eskidendi" dedirtiyor. Öğretmenleri kahreden, vicdanı olan herkesi ise rahatsız eden öğrencilerin lakayt davranışları, saygısız hal ve hareketleri" daha fazla irtifa kaybedilmesin, bir an önce gerekli adımlar atılsın" dedirtiyor." dedi
Durum faciadır diyen Deniz "Öncelikle belirteyim ki; bir olay üzerinden felaket tellallığı yapacak değiliz. Ama bilinmeli ki bu türden hadiselerin nedenleri vardır. Bu nedenler; kişiden, yönetim zaafiyetinden, politika yanlışlıklarından, toplumun çürümeye başlamasından ve bir çok nedenden kaynaklanır. Öğretmenini 100 metre öteden görünce önünü ilikleyen, düğmesi olmayan bir kıyafet giymişse şayet sanki düğmesiz kıyafeti düğmeleyecekmiş gibi elini elbisesine götüren, telaşlı hareketlerle önünü düğmeliyormuş gibi güzel hareketleri vardı bu toplumun.
Okul, yönetici, öğretmen, öğrenci, veli, okulun paydaşları ve arasındaki ilişkiler, ödül/disiplin kavramları tüm boyutları ile tartışmaya açılmalı. İthal uygulamalar değil, toplumumuzun kültür yapısı ve geleneği dikkate alınarak düşünülmeli her şey.
Başkan Deniz özellikle eğitim politikaları tartışılmalı diyerek; şunları ifade etti:
Tüm eğitim politikaları öğretmenlerin işini kolaylaştıracak şekilde planlanmalı. Öğretmen işin merkezidir. Öğretmenin eli kolu bağlanmamalı. Öğretmen başı boşluğa müdahale edeceğinde; "başıma bir şey gelirse" kaygısı yaşamamalı. Öğretmeni güçlü kılmadan sorunlar aşılamaz. Çorlu'dan yansıyan görüntü tüm detaylarıyla incelenmeli, sosyolojik bir vakıa olarak görülmeli, üzerinde nitelikli tartışmalar, çalıştaylar yapılmalı" diyerek sözlerinin tamamladı.
