Aslanın birisi uyuz hastalığına, yakalanmış olduğu için, perişan bir hali var aynı zamanda vücudu çok halsiz bir durumda fakat Arslana hizmet eden çok kurnaz olduğu gibi üstün hile ve düzende maharetli bir tilki var bir akşam tilki Aslana derki senin bu hastalığının iyileşmesinin ilacını ben bizim büyüklerimizden öğrendiğim için biliyorum der.

Aslanda neymiş benim hastalığımın ilacıymış diye sorar.

Tilki bizim tecrübeli büyüklerimiz derlerdi ki uyuz hastalığında kurtulmak için bir Eşek kulağı ile yüreğini yersen geçer. O hastalığın ilacı budur derlerdi.

Aslan öyleyse yarın git bir eşeği kandır buraya getir der.

Tilki sabahının erkenden yola çıkar bir eşeğe rast gelir. Tilki eşeğe yaklaşır senin bu zayıflığının neden nedir diye eşeğe sorar. Eşek te sahibinden şikayet ederek, yükü çok fazla yüklüyor ama yem vermeye gelince sahibimin eli çok dar az yem veriyor, bu sebeple zayıf düştüm der.

Tilki öyleyse eşek kardeş ben senin bu haline çok acıdım, gel seni, çok güzel, diz boyu bir çayırlığa götüreyim de, orada ye iç canlan bu zayıflıktan kurtul diye eşeği kandırır çayırlığa aslanın bulunduğu yere götürür. Fakat aslan halsiz halini nazarı itibar etmeden, henüz eşek kendine yaklaşmış olmadan, kükreyip hücum ederse de başarısız olur eşek kaçar kurtulur.

Tilki aslanın eşeği yakalamayışı şaşarak hem acele ettin biz yanına gelecektik zaten deyip aslana sitem eder.

Aslan ise halsizliğini söylemekten utanır, kullar der padişahların, işlerindeki hikmeti bilmezler, sen git o eşeğe kandır ve yine getir, ben bu sefer acele etmediğim gibi onu sessizce yakalarım der.

Tilki tekrar eşeğin yanına gider oradaki gördüğün aslan değildi o çayırlıktaki gördüğün günlerce otlayan kuvvetlenip aslana dönen bir eşekti diyerek eşeği kandırmaya çalışır.

Eşek, git çirkin suretli tilki sen bana düşmansın der beni hile ile götürüp aslana parçalatacaksın hangi yüzle geliyorsun çirkin yüzlü pis mahlûk diye tilkiyi azarlar. Ama o çayırlığı da gördüğü için içinden de vazgeçmek istemez. Tamahkârlık bu ya

Tilki derki sen beni yanlış anladın bizim saf gönlümüzde kötü niyet yoktur hile hele senin gibi bir dosta asla kötü niyet besleyemem zaten bizde kötü niyet asla olmaz. Bu senin vehmin kendi çirkin hayaline uyup ta ona göre görme beni, seni sevenlere ne diye kötü bir zam beslersin? Temiz olan kardeşine kötü zan değil daima iyi zan olan hüsnü zanla bak diye eşeği tatlı bir dille kandırır.

Eşek gördüğü o çayırlığa olan iştahıyla tilkinin düzenine uyar ve koruluğa aslanın yanına doğru yola çıkarlar aslan bakar ki tilki eşeği getiriyor bu sefer hiç kımıldamaz hiç kükremez tam yaklaşınca eşeği yakalar ve parçalar.

Aslan tilkiye ben der gidip yıkanayım. Aslan gidence tilki eşeğin kulağıyla yüreğini yer Aslan gelip eşeğin kulağıyla yüreğini bulamayınca tilkiye bunun kulaklarıyla yüreği nerde diye sorar,

Tilki kulağı ve yüreği yoktu ki der, çünkü kulak duyma organı yürek ise düşünce organıdır eğer onun yüreği ile kulakları olsaydı ilk saldırıyı görüp kurtulduktan sonra tekrar bana kanıp ta buraya

gelirimiydi der.

Evet biz insanlarda bu hikayeden ilhan alarak ona görü aklımızı kullanmalıyız. Kuranı kerimin Cuma suresinin 9-10-11 ayetlerini okuyup düşünmeyi tavsiye ederim.