Mebus Reşit Ağar halkı aşağı şehirde çarşı camisinin avlusuna toplar. Bir müjdesi vardı, başvekil ismet paşadan Besni'ye ortaokulu sözünü aldığını bununda yerini Besni'nin vermesi gerektiğini bir hafta içinde bu olmazsa okulun Malatya'nın diğer ilçelerinden birisine verileceğini söyler. Raviye ne olduğunu sordum. O da hiç kimseden ses çıkmadı, bir hafta sonrada mebus gitti, okulda diğer ilçelerin birine verildi. Aradan 15 yıl geçti yıl 1949 Kaymakam Muzaffer Tanrı över ve belediye başkanı Hüseyin Baykara'nın girişimciye Besni'ye ortaokul açılır. Okul Mustafa Baba’nın da içinde olduğu ekip toplanan yardımlarla okul binası yapılır. Bunları anlattım, elinizi çabuk tutun aksi halde böyle bir okul da ortaokulun akıbetine dönerse, kaybımızın ne olacağını paylaşmak istedim. Konuşmam benimsenmişti aradan bir hafta geçmeden Gaziantep Tuğcan oteline davet edildim. İstanbul'dan gelen vakıf üyeleri, Belediye Başkanı Celal Doğan, İbrahim Tuğsuz Rahmetli Mehmet Erdemoğlu ve Nuri Tuğsuz oradaydı. Gaziantep üniversitesi Rektörüyle görüşmeler olmuş, okulun açılabilmesi için ihtiyaçlar tespit edilmiş. Bunlara göğüs geren o günün simalarına minnet ve şükranlarımı ifade etmek isterim. Okul Besni'ye açılacağı kesinlik kazanmıştı. Sıra vâkıfın kurucuları arasına alınacak Besni den isimler belirlendi. Biri de ben olmak üzere Nuri Tuğsuz ve Sekip Önder di. Üniversiteden bir heyet geldi Besni'ye, görevleri ihtiyacı karşılayacak bir okul binası bulmaktı. İçinde bulunduğum ekiple Besni'yi dolaştık, en uygun yerin şimdiki öğretime devam edilen Arif Ağaoğlu'nun delaletiyle İmam Hatip okulu adına yaptırılan binayı beğendiler. Her ne kadar kurumlar aynı olsa da, burasının Yüksekokul olarak devam etmesini arzu ettik. Okulun açılacağı belli olmuştu. Vakıf heyetini Köseceli de karşıladık. Heyecanımdan Kızılay flamasını da yanıma almıştım. Açılış merasimi okulun bahçesine geldiğimizde rengârenk hocaların cübbeleri, sanki bir bahar günü gibi tarlada yetişen envayi çiçekleri yansıtıyordu. Bu duygularını mahalli gazetesine yansıtırken, bu yazım Besni Eğitim vakfı kitabında da yer almıştır. Besni Belediye Meclisi bugünü miladi tarih kabul edip, eğitim bayramı diye karar aldı. Eğitim Vakfının öncülüğünde bu bayram Eylül veya Ekim ayında 3esni de kutlanmaktadır. Bugün okulda 2000 öğrenci varsa, bunu da eğitim vakfına borçluyuz. Bu bayram ne Viyana’da, ne de Londra’da kutlanmaktadır. Bu Bayram, Türkiye’de, Besni de kutlanması medarı iftarımızdır. Nasıl ki Kızılay Osmanlıdan cumhuriyetimiz dönemine miras kaldı ise Besni eğitim bayramı da merkezi İstanbul'da olan Besnililer tarafından kurulan, Besni eğitim vakfından bizlere miras olarak kalacaktır. Bir gün okul salonunda Adıyaman' a üniversite Besni'ye Fakülte düşüncesiyle toplanırken. Merhum Erdemoğlu siz okulun açılış iznini alın, biz binasını yaptırırız demiştir. Gün gelecek ki, gerek teşkilatıyla, gerekse bölge temsilcisi olarak meclise giren milletvekili ilçenin bütün sorunlarına eğilecektir. Çok sayıda orta dereceli okullar, yurtlar, yollar, hastane, köylerimizin, yol su ve alt yapı hizmetleri yapılmış olacaktır. Hatta Türkiye genelinde ilçe bazında en çok hizmet alan Besni köyleri olmuştur. Fakültenin çabuklaştırarak izin çıkmasını da sağlamıştır. Daha birçok hizmetlerin yapılacağı düşünülür iken listede isimi çizilir, bölge milletvekilsiz bırakılır. Birileri de üstede adı olmadı diye davul çaldırır, havai fişek attırır. Unutmayalım ki hep aynı gemideyiz felah ve felaket hepimiz içindir. Kalın sağlıcakla.