Geçenlerde Besni Halk Eğitim Merkezinde, Kurtuluş Savaşı destanını anlatan bir Tiyatro oyunu davetiyesi aldım.

Tiyatroya gidip gitmeme konusunda ciddi anlamda tereddüt yaşadım. Uzun zamandan beri tiyatroya gitmemiş olmamın verdiği bir özlemle beğenmezsem çıkarım mantığı ile şartlı olarak gitme kararı verdim.

Salona kavuştuğumda oyun başlamıştı ve salon hınca hınç doluydu. Köşeden kıyıdan seyir edim derken bir de baktım kendimi bir sandalyede buldum. Oyun güzeldi ve bir o kadar da güzel sergilendi.

İnanın son zamanlarda hiçbir tiyatro oyunu beni bu kadar etkilememişti. Bütün imkânsızlıklara rağmen, oyuncular, kostüm ve seçilen müzikler profesyonel bir tiyatro sahnesinden geri kalmazdı.

Oyun sonunda o kadar etkilenmiş olacağım ki kendimi bir anda sahnenin önünde oyuncuları hocalarını ve emeği geçenleri tebrik ederken buldum. Bir ara, bir soru geldi “nasıl buldunuz oyunu” diye. Bende içimden geldiği gibi “eğer gelmemiş olsaydım üzülürdüm” diye ifade edebildim ancak.

Oyunu oynayan Arkadaşların Besni Halk Eğitim Merkezi bünyesinde Tiyatro kurslarına devam eden kursiyerler olduklarını da orda örendim.

Bir Besnili olarak hep eksikliğini hissettiğimiz, tiyatro faaliyetlerine verdikleri emekten dolayı öncelikle Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ömer Güllü ve müdür yardımcısı Sait Ürey’i tebrik ettim. Tabi ki bu oyuna en çok emeği geçen Akif Bahçeci hocamı da unutmadım.

Elbette oyunun konusu da bu kadar etkilenmemde bir sebeptir.

Çünkü oyun kurtuluş savaşı destanının kadınlar tarafından bile ne kadar sahiplenildiğini tüm çıplaklığı ile anlatıyordu. Oyunda kullanılan müzik de çok etkileyiciydi. Buna o duyguyu yansıtan ağıt ve çığlıklar da eklenince, birazda tarih bilginiz varsa doğrudan alıp o yıllara götürüyordu insanı.

Bir oyundan bu kadar etkilenip de yazmamak, bu duyguyu paylaşmamak elbette olmazdı. Kendi kendime mutlaka yazmalıyım ve bu emeği görmezden gelmeden bu güzel çalışmada emeği olan herkesi tebrik etmek ve cesaretlendirmek gerek diye düşündüm.

Hani derler ya “bazı duygular yaşanır, anlatılamaz” diye. İşte bu da benim için öyle bir şeydi.

Kısaca Besni’de kültürel anlamda çok güzel şeylerin yapılabileceğini bu oyun ortaya koydu. Bu tür etkinliklere destek vermek geliştirmek ve farklı alanlar açmak gerek.

Umarım Bu tür etkinliklerle yetenekli gençlerimizi kötü alışkanlıklarda uzak tutabilir, sosyal ve kültürel etkinliklere yönelen gençlerin sayılarını artırabiliriz.

Tekrar tiyatroda rol alan arkadaşları, bu konuda özverisini ve emeğini her zaman takdir ettiğim Akif Bahçeci hocamı, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ömer Güllü ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.